Konuya giriş yapmadan önce enflasyonun nasıl ortaya çıktığını yalın bir dille anlatmakta fayda var. Enflasyon tanım gereği; piyasada bulunan malların fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artmasıdır. Peki, fiyatlar sürekli olarak neden artmaktadır? Ekonomide bir durumu değerlendirirken tek bir olguya bakmak yanlış olacaktır. Ekonomiyi, bir zincir olarak düşündüğümüzde oluşabilecek herhangi bir şokun nedenini araştırırken. bu zincirlerin her bir parçasını göz önünde bulundurmak daha isabetli olacaktır. Örneğin, Merkez Bankası piyasaya para sürdüğünde, piyasada para bollaşacak ve insanların elindeki para artacaktır. İnsanların elindeki para arttığında, talepleri artacaktır. Talepleri arttığında kısa dönemde firmalar üretimi arttıramayacağı için fiyatları yükseltecektir. Böylelikle bu zincirlerin meydana gelmesiyle enflasyon baş gösterecektir. Tabi ki enflasyonun tek nedeni bu olamaz. Parasal enflasyon, talep enflasyonu, maliyet enflasyonu olarak ayrılmaktadır ama bu konu içerisinde bu ayrıntıya girmeyeceğim.
Enflasyonla mücadelede para politikası, maliye politikası ve ücret ve gelirler politikası kullanılmaktadır. Burada para politikasını ele alacağız.
Para politikası; Merkez Bankası tarafından yürütülür ve enflasyonla mücadelede en önemli politika araçlarından biri faizlerdir. Bunun yanı sıra açık piyasa işlemleri, reeskont oranları, zorunlu karşılıklar ve döviz kontrolleri de önem arz etmektedir. Bu politikalarla Merkez Bankası, piyasadaki para arzını kontrol ederek piyasaya müdahale etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti MB bu bahsettiğimiz politikalar dışında enflasyon hedeflemesi rejimi ile enflasyon beklentileri yönetmektedir.
Yukarıdaki grafikte LM olarak gördüğünüz eğri, para piyasasını temsil eder. Merkez Bankası, para politikalarını yaparak bu LM eğrisini sola veya sağa kaydırır. Örneğin; birazdan detaylı olarak bahsedeceğim daraltıcı para politikası ve genişletici para politikası gibi.
Merkez Bankası, faizlerle doğrudan ilgilenmezler (yani faizleri baz almazlar). LM eğrisini, sağa kaydırarak faizi dolaylı yoldan düşürürken; sola kaydırarak faizi yükseltebilmektedir.
Peki; bu sağa ve sola kaymayı nasıl yapmaktadır?
Merkez Bankası, genişletici para politikası yaptığını varsayalım; Piyasadan tahvil satın alacaktır. İnsanların elinden, tahvil satın aldığı için aslında insanların elindeki parayı arttıracaktır. Reeskont oranını ve zorunlu karşılık oranını düşürecektir. Sonuç olarak genişletici para politikası ile LM eğrisi sağa kayacak, gelir artacak, faiz düşecektir ama talep artacağından enflasyon da artacaktır.
Daraltıcı para politikası yaptığımızda ise tam tersi olacaktır. Piyasaya tahvil satacak, insanların elinden parayı alacak( yani piyasadan para çekecek), reeskont oranını ve zorunlu karşılık oranını azaltacaktır. Sonuç olarak, LM eğrisi sola kayacak dolaylı yoldan faiz artacak milli gelir azalacak ama talep azaldığından da enflasyon düşecektir.
Türkiye'de uzun yıllardır yüksek enflasyon görülmektedir. Bu yüksek enflasyonun oluşumda, piyasada oluşan şoklara karşı merkez bankası müdahalesi bu yönde mi olmaktadır? Türkiye için yüksek enflasyon bir sorun mudur yoksa tercih midir?