Gelir
dağılımı kavramını açıklamadan önce tanımlamaya yer vermek gerekir. Batı
dillerinde distribution şeklinde kullanılan terim Türkçeye eskiden inkisam
olarak yerleşmiş ve iktisat alanında da uzun süre kullanılmıştır. Sözlük anlamı
bölünme olan inkisam kelimesinin yerini sonraları dağılım ve bölüşüm kelimeleri
almıştır.
Gelir
dağılımı, bir ekonomide ortaya çıkan gelirin, bireylere nasıl paylaştırılacağını
gösteren ekonomik bir göstergedir ve bu gösterge ülkenin ne kadar sağlıklı ya
da sağlıksız olduğu hakkında bizlere bilgi verir. Aynı zamanda gelir dağılımı bir sistemdir. Bu
sistem, işlerin nasıl ilerlediğini, o işlerin sonucunda ortaya nasıl bir resim
çıktığını, bir sonraki dönemde işlerin nasıl gideceğine dair bir bilgi verir.
Daha akademik bir tanım yapmak gerekirse bir ülkede, belirli bir zamanda elde
edilen ulusal gelirin bireyler, toplumsal gruplar, bölgeler veya üretim ögeleri
arasında dağılımına gelir dağılımı denmektedir. Gelir dağılımı, yalnızca
ekonomik bir olgu değildir. Toplumsal,
siyasi ve sosyal bir olgu özelliği de vardır. Kısaca tanımlamak gerekirse gelirin
sosyal sınıflar arasındaki dağılımıdır.
Gelir
dağılımı Türkiyede türlerine göre incelenmektedir. Gelir dağılımı 4 türden
oluşmaktadır. Sırasıyla bunları açıklamak gerekirse;
1)Fonsiyonel
gelir dağılımı: Üretim faktörlerinin ulusal gelirden aldıkları payı, bu
faktörlerin üretime katkı sağlarken yaptıkları fonksiyona göre ayıran bir
dağılımdır. Yani ulusal gelirin
üretilmesine katkı sağlayan üretim faktörlerinin ulusal gelirden aldıkları
paylardır. Kısacası üretim faktörü dediğimiz ücret, faiz, rant ve karın
arasında paylaşımıdır.
2) Kişisel gelir dağılımı: ulusal gelirin
ülkedeki nüfusun bir parçası olan kişiler
açısından nasıl dağıtılacağını gösteren dağılımdır. Her ne kadar eşitlik denen
bir kavramın gerçekte olmadığını söylesek de bu dağılımda kişiler eşit olarak
varsayılır. Bu yüzden sosyal sınıflar göz ardı edilir. Kişi başına düşen gelir
de bu dağılıma örnektir.
3)
Sektörel gelir dağılımı: Bu dağılımda milli gelir ülkedeki üretim sektörlerine
göre ayrılır. Tarım, sanayi, hizmet, ticaret ve diğer sektörlerin milli
gelirden aldıkları payları gösterir. Bu da bize ülkenin ekonomik gelişimi
hususunda bilgi edinmemizi sağlar. Yıllara göre incelenen dağılım, ülkenin
endüstrileşme sürecinde hangi durumda olduğu, küreselleşme sürecinde hangi
sektöre daha fazla ağırlık vermesi gerektiği gibi konularda ülkelere politika
tavsiyeleri açısından yardım eder.
4)
Bölgesel gelir dağılımı: ulusal gelirin ülkedeki farklı yerlerde veya
bölgelerde yaşayan bireylere göre dağılımıdır. Bu gelir dağılımı, ülkenin
gelişmiş ve az gelişmiş bölgeleri arasındaki farklılıkları gösterir.
Yukarıda
bahsedilen dağılımlar sayesinde ülkedeki gelir dağılımı daha ayrıntılı bir
şekilde inceleneilir. Ancak ne kadar ayrıntınlı incelense de yeterli
olmayabilir. Ayrıca yaşa cinsiyete mesleğe göre de incelenebilir. Sonuç olarak;
gelir dağılımı türleri sayesinde ülkenin gelişmişlik seviyesine ait
verilerilere ulaşabilirsiniz. Farklı türler temelinde yapılmış dağılımlar
sayesinde, farklı ülkeler arasında karşılaştırma yapma imkanı doğmaktadır. Bu
karşılaştırma neticesinde ülkelerin gerekli önlemleri almasında, ona uygun
strateji ve ya politika izlenmesinde önemli yol gösterici durumdadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder