24 Haziran 2020 Çarşamba

Covid-19 Salgını Sürecinde Dünya Sağlık Örgütünün Faaliyetleri ve Değerlendirme


Dünya Sağlık Örgütü’nün temel amacı, mümkün olan en fazla sayıda insanı fiziki, zihinsel ve sosyal anlamda sağlıklı kılmaktır. Bu açıdan bakıldığında örgütün, küresel bir nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır.
Corona virüsü dünya genelince birçok canı almaya devam ederken, örgütün salgına karşı aldığı önlemler halk tarafından tartışılmaya devam etmektedir. İlk toplantısı İsviçre’de video konferansla düzenlenmiştir. Örgütün salgındaki rolü, virüsün kaynağı ve insandan insana nasıl bulaştığı konusunda  soruşturma yapılmasına karar verilmiştir. Soruşturmanın amacı, benzer salgın olaylarının riskini azaltmak olduğu ifade edilmiştir. Hayvanlarda ve insanlarda bu virüsün enfeksiyonunun nasıl önleneceği hakkında rehberlik sağlamak olduğu ifade edilmiştir. Örgütün Acil Durumlar Birimi Başkanı Dr. Mike Ryan hastalığın ne zaman sona ereceğini tahmin edemeyeceklerini, insan vücuduna ilk kez giren virüs olduğunu ve bu nedenle ne zaman kontrol altına alacaklarını bilemediklerini belirtti. Ardından kritik bir açıklama yaparak; kontrol altına almanın 5 yıl sürebileceğini belirtti. Bu belirsizlikler küreselleşmenin bir örneği olan Dünya Sağlık Örgütüne olan güveni oldukça düşürmüştür.
Dünya Sağlık Örgütüne, küreselleşme taraflarınca nasıl değerlendirildiğinden bahsetmek gerekirse; örgüt, gerekli olan stratejiler, planlar ve organizasyonlar yürütme de en ön safhada yer almaktadır. Komite tarafından örgütün bu salgını küresel olarak en iyi nasıl ele alınabileceğini değerlendirmek için, teknik ağları kullanmaya devam etmiştir. Savunmasız olan ülkelere de hazırlık ve müdahale desteği sağlanmıştır. Örgütün başkanı, salgın için geliştirilecek olan aşıya, küresel anlamda herkesin erişebileceğini, bunun adına fon ayırdıklarını belirtti.
Yaşadığımız bu dönem değerlendirilecek olursa; sürecin en zor yanı veri ve bilgi eksikliğidir. Virüsün ne olduğu, nasıl önleneceğinin bilinmemesidir. Bu açıdan insanların kuşkularının da giderilmemesi, paniğe neden olmaktadır. Bu panikle yaşananlar, ekonomik krizi de beraberinde getirmektedir. Yalnızca virüsün olduğu ülkeler değil, tüm dünyada ekonomik kriz baş göstermiştir. Ülkeler hem arz hem talep şoku yaşarken, resesyon da kendini göstermeye başlamış bulunmaktadır. Bu salgında, yukarıda da anlattığımız gibi karşıt ve yanlıların görüşlerinin de önemi anlaşılmıştır. Salgının başlamasıyla kuşkucu görüşün bahsettiği Ulus-Devlet yapısının da ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır. Ulus devlet yapısının, halkın refahı için aldığı önlemler, stratejiler, milli beraberlik duygusu salgının en az hasarla atlatılacağının kanıtı olmuştur. Türkiye bu açıdan ele alındığında örnek teşkil etmektedir. Ulus-Devlet yapısının görülmediği çoğu ülke halkını yok saymış, ölümle burun buruna getirmiştir.


1 yorum:

Karl Marx ve Artık Değer Kavramı

 Marx tarafından geliştirilen artık değer kavramı, işçinin emeğinin mübadele değeri ile kullanım değeri arasındaki farktır. Burada işçinin m...